29
Ara

TERMAL KONFORU ETKİLEYEN FAKTÖRLER

İş hijyeni, çalışma ortamlarında çalışanların maruz kaldığı fiziksel, kimyasal ve biyolojik risklerin tespit edilmesi ve analizlerini kapsamaktadır. Fiziksel riskler grubunun en önemlilerinden biri termal konfordur. Çalışma ortamında sıcaklığın dengede olmamasından kaynaklı meslek hastalıkları ve işe dikkat verilememesi halinde iş kazaları artmaktadır.

Termal konforu etkileyen birden çok faktör bulunmaktadır bu nedenle çalışma ortamlarının konforlu olabilmesi için önlemler alınırken bahsedilecek olan faktörlerde göz önüne alınmalıdır. Bu faktörler iki başlık altında toplanabilir. Birincisi çevresel faktörler, ikincisi kişisel faktörlerdir.

  • Çevresel Faktörler
    • Hava Sıcaklığı; Hava sıcaklığı kavramı çalışma ortamının genel anlamda ısı düzeyini ifade eder ve çalışma ortamında havanın sıcaklık düzeyidir. Çalışma ortamında ısı alışverişi, ortamın sıcaklık değerine bağlıdır. Eğer ortamdaki sıcaklık vücut sıcaklığından düşük ise kişi ortama ısı vererek üşümeye başlamaktadır. Aynı şekilde eğer ortam sıcaklığı vücut sıcaklığından yüksek ise kişi ortamdan ısıyı alarak vücut ısısını yükseltmeye başlar. Her iki durumda da vücut sıcaklığındaki değişiklikler çalışanların konforlarını etkilemektedir. Çalışanın memnun olacağı sıcaklık genelde 18-29 °C arasındadır. Çalışma ortamlarının belirtilen sıcaklık değerleri arasında olması, çalışanların konforunu arttırır ve sağlıklılarını olumlu yönde etkiler.

 

  • Nem; Termal konforu etkileyen önemli parametrelerden biri de nemdir. Hava da bulunan nem, mutlak nem ve bağıl nem olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak nem, birim hava kütlesindeki su buharı miktarıdır. Bağıl nem ise ortamdaki su buharı miktarının, aynı sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla su buharı miktarına oranını ifade eder. Sıcaklık arttıkça buharlaşma artar ve havadaki nem oranı da artmaktadır. Bu doğrultuda sıcaklık ve bağıl nem ters orantılıdır. İnsan konforu göz önüne alındığında bağıl nem oranı genellikle %30 ile %50 arasında tutulması gerekmektedir. İç mekanların %65 üzerinde bağıl neme sahip olması insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olmakta ve vücut sıcaklığının kontrolünü zorlaştırmaktadır. Konfor seviyesi, sıcaklık ve bağıl nem değerlerine göre değişiklik göstermektedir. Bu sebeple konforlu bir alan sağlamak için sıcaklık ve bağıl nem değerleri birlikte dikkate alınmalıdır.

  • Radyant Sıcaklık; Radyant sıcaklık, çevrede bulunan ısı kaynaklarından ya da soğuk yüzeylerden gelen ısı ışınlarını ifade etmektedir. Çalışma ortamlarındaki ekipmanlar, makineler çalışır durumdayken sıcaklıkları yükselir ve her biri radyant ısı kaynakları olarak işlev görmektedir. Radyant ısıtıcılar, ortamda yer alan nesneleri ve insanları ısıtmaya odaklanmaktadır. Radyant sıcaklık, bu ısının etkisiyle nesnelerin yüzeyinden ölçülmektedir. Özellikle ısıtma amaçlı kullanılan ısıtıcılar, fırınlar, radyant ısı yayabilirler. Havalandırma sistemlerinin düzgün şekilde düzenlenmesi radyant ısının etkilerinin minimize etmek için önemlidir. Bu şekilde çalışanların konforlu ve sağlıklı bir ortamda çalışması sağlanmaktadır.

 

  • Hava Hızı; Çalışma ortamındaki hava akışını temsil etmektedir ve rüzgâr gibi etkenler çalışanların konforunu etkileyebilmektedir. Hava hızının ölçülmesi iç mekânda hava kalitesinin değerlendirilmesi için önemli bir parametredir. Hava hızı, iç mekanlarda vücut ısısı kaybı üzerinde etkiye sahiptir. Örneğin kış aylarında yüksek hava hızlarının olması olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Hava hızına olan duyarlılık herkeste farklılık göstermiş olsa da 0,2 m/s’nin üzerindeki hava hızı, kişilerin %20’sinde olumsuz etki yaratmaktadır. Kişilerin konforunu sağlamak adına düşük hava hızlarında homojen bir dağılım sağlamak gerekmektedir. Bu şekilde iç mekânın sıcaklık ve nem dengesi oluşturularak kişilerin konforlu alanda çalışması ve yaşaması sağlanmaktadır.

 

  • Kişisel Faktörler
    • Çalışanın Yaşı/Cinsiyeti; Yaş ve cinsiyet kavramları kişilerin metabolik faaliyetlerinin hızlarını etkilemektedir. Bu doğrultuda genç bireylerin metabolik hızları daha yüksek olmakta aynı zamanda cinsiyet farklılıkları vücut ısısını değiştirmektedir.

 

  • Çalışanın Kıyafeti; Kıyafetlerin kalın olması halinde vücut ısısı korunurken, ince kıyafetler terleme yoluyla vücut ısısını düzenlemektedir. Çalışanların giydiği kıyafetler, kıyafetlerin biyofiziksel özellikleri, renkleri termal konfor için önemli olduğu ortaya konmuştur. Kıyafetlerin yeterli düzeyde yalıtım sağlaması, kişilerin ısı düzenlemesini etkilemektedir. Bu nedenle de aşırı giyinme ya da az giyinme durumlarında rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Çalışanlar ağır işler yaptıkları takdirde ısıl direnci düşük kıyafetler tercih etmelidir ya da ortam sıcaklığını düşük seviyede tutmalıdır.

 

  • İşin Durumu; Isı alışverişini etkileyen en önemli faktörlerden biri yapılan işin hafif ya da ağır olmasıdır. Yapılan işin ağır olması durumunda enerjinin daha fazla tüketilmesinden kaynaklı olarak vücut ısısı artarken, hafif çalışmalarda vücut ısısı daha düşük olabilmektedir. Yapılan bir araştırmada orta metabolizma hızına sahip olmasından kaynaklı olarak sıcaklığın düşük olduğu ortamlarda daha konforlu hissetmişlerdir.

 

Oturarak gerçekleştirilen hafif el-kol işlemlerinde sıcaklık değerleri 20°C olduğu ve bu sıcaklık değerinde işçilerin konforlu ve rahat çalıştığı gözlemlenmiştir. Çok ağır işlerin yapıldığı durumlarda sıcaklığın 17°C’lere kadar düşmektedir.

 

  • Çalışanın Gıda Tüketimi; Dengesiz ve yetersiz beslenme durumunda vücut ısının dengelenmesi konusunda olumsuz etkilenmektedir.

 

  • Çalışanın Fiziksel Durumu; Çalışanın zayıf ya da şişman olması çalışma halindeyken enerji harcama durumuna ve vücut ısısına etki etmektedir.

 

  • Çalışanın Sağlık Durumu; Çalışanda sağlık sorunlarının mevcut olmasından kaynaklı olarak vücut ısısının dengelenmesinde ve sıcaklık uyumunda etki yaratabilmektedir.

Çalışanların sağlığı ve güvenliği yönünden bu faktörlerin dikkate alınması ve gerekli önlemlerin bu doğrultuda alınması önem arz etmektedir.