-pH: pH kavramı sıvının asidik, bazik ya da nötr olduğunu göstermektedir ve 0-14 arasında değişmektedir. 7’nin altındaki sular asidik, 7’nin üstündekiler ise bazik özellik göstermektedir. Asidik sular aşındırıcı özelliğe sahip olmalarından kaynaklı borulardaki zehirli metalleri çözebilmektedir. Eğer su çok bazik olur ise suyun tadı değişmektedir aynı zamanda sabun gibi kayganlık hissi vermektedir. pH’ın değişikliği endüstriyel kirlenmeye bağlı olacağından dolayı sularda pH analizi oldukça önemlidir. ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 6.52-8.5; Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından ise 6.5-9.5 arasında olması önerilmektedir.
-Sertlik: Sert su, su içerisinde çözünmüş olarak bulunan Ca+2, Mg+2, Fe+2, Mn+2 gibi bazı metal katyonların derişimi ile ilgilidir. Suların sert olması evsel ve endüstriyel kullanımda istenmeyen durumdur. Suların sert olması; fazla sabun tüketilmesine, içeriğinde bulunan minerallerden kaynaklı boruların tıkanmasına sebep olmaktadır. Birçok olumsuz duruma sebep olmasında kaynaklı belli bir değer üzerinde olması istenmemektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafında sertlik sınır değeri 500 mg/l olarak belirlenmiştir.
-İletkenlik: İletkenlik, sulu çözeltinin elektriği iletme kapasitesi olarak isimlendirilir ve suyun saflığını belirleyen bir özelliktir. Sudaki iyon miktarı arttıkça suyun iletkenliği de artmaktadır. Buna bağlı olarak sudaki iletkenliğin artışı, suya yüksek miktarda kirletici karıştığını göstermektedir. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından 2500 µS/cm’yi geçmemesi istenmektedir.
-Serbest Klor: Serbest klor, su içeriğinde doğal olarak bulunmamaktadır. Su içerisindeki mikroorganizmaları yok etmek ve suyun temiz olmasını sağlamak adına dezenfeksiyon işlemi gerçekleştirilmektedir. Dezenfeksiyon işleminde klor gazı (Cl2) veya belli başlı klor bileşikleri sodyum hipoklorit (NaClO) ve kalsiyum hipoklorit (Ca(ClO)2) kullanılabilmektedir. Belirtilen bileşiklerin su ile reaksiyon vermeleri sonucunda hipokloröz asit (HOCl) oluşmaktadır ve bu asit serbest klorun bir formudur. Hipokloröz asit, serbest klorun suda çözünmüş halidir ve dezenfeksiyon işlemlerinde sıklıkla kullanılmaktadır. Fazlası, kötü tat ve koku yaratabilmektedir.
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından serbest klor için sınır değeri 0,5 mg/l Cl2 olarak belirtmiştir.
-Amonyum: Su içeriğinde amonyum NH+4 varlığını ifade etmektedir. İçme ve kullanım sularına amonyum; organik maddelerin, bitki kalıntılarının bozunumu, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden sızan gübrelerden, endüstriyel atıklardan ya da kanalizasyon atıklarından kaynaklı bulunabilmektedir. Amonyum, su kalitesi ve güvenliği açısından önemlidir çünkü yüksek amonyum konsantrasyonları, suyun içindeki mikroorganizmaların büyümesine uygun bir ortam yaratabilmektedir. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yayınlanan TS 266 standardında amonyum için sınır değeri 0,5 mg/l olarak belirtilmiştir.
-Alüminyum: Hemen hemen bütün gıdalarda ve içme sularında doğal olarak bulunmaktadır. Suda fazla bulunması durumunda bulanık, mavimsi bir görüntü vermektedir. Vücutta fazla birikmesi halinde nörolojik rahatsızlıklara yol açmaktadır. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından alüminyum için sınır değeri 200 µg/I olarak belirtilmiştir.
-Demir: Demir minerali doğal sularda bir miktar bulunuyor olsa da aşınmış ve eskimiş borulardan da suya karışabilmektedir. Suda aşırı bulunması metalik bir tat vermektedir. Çamaşırhaneler, tekstil sanayi, sabun imalatı ve kâğıt sanayinde kullanılan sularda demirin varlığı istenmez. Çünkü demir minerali ürünler üzerinde leke bırakmaktadır. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından demir sınır değeri 200 µg/l olarak belirtilmiştir.